Arama sonuçları: 1304 sonuç bulundu.

"Letaif-i aşere" ne demektir, izah eder misiniz?
Tabiat risalesinin başında 'Bu kadar zahir ve aşikare bir hurafeyi nasıl bu akil feylozoflar kabul etmişler ve o yoldan gidiyorlar?' suali var ve üstad da cevap veriyor. Lakin o cevabı anlayamadım. Tafsilatlı açıklayabilir misiniz.
Lemeât Risalesinde geçen “Evliyâdan âşıkîn ve ârifîn beynlerinde mühim bir fark” vardır. Burada geçen Âşıkîn ve Ârifîn kimlerdir?
8. Lem'a'nın 4. vechinde geçen "Asya'nın garbında 19 sene kaldı" ifadesi hangi şehirden veya yerden bahsediyor?
Kastamonu Lahikasındaki bir mektuptaki bazı yerleri sormak istiyorum. Şöyle ki, 1) Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşreb ayrı ve bid'atlara müsaid gittiği için... Burda bahsi geçen ulema kimlerdir, meslek ve meşrebleri ayrı ne demektir? 2) Ey kardeşlerim! Mesleğimiz, tecavüz değil, tedafü'dür, hem tahrib değil tamirdir, hem hâkim değiliz mahkûmuz.... virgül ile ayrılan yer...
Ben asla onunla evlenmem gibi büyük laflar ettim. Sonrasında ise tövbe ettim. 1 dakika bile sürmedi yanlışlıkla ağzımdan çıktı. Büyük konuşmak tövbesi nasıl olur, hiç onu söylememiş gibi olur mu?
Üstad risalelerde akilüllahm hayvanların canlı hayvanları yemesinin caiz olmadığını beyan ediyor. Lakin belgeselere ve hayvanın yapısına dikkat edildiğinde; mesela aslanın fıtratı yakalamak ve öldürmek için olduğu anlaşılıyor. Hal böyleyken koşmak ve yakalamak için yaratılmış bir hayvanın bunun yapmasının caiz olmadığını söylemek zahiren tezat gözüküyor. İşin hakikatini açar mısınız?
2. Lem'a'da Eyyub (as)'ın  yaralarından doğan kurtların diline ve kalbine ilişmesi neticesinde yaptığı duadan bahsedilmektedir. Fakat tefsirlerde kurtların kalbe ve dile ulaşması sebebi ile dua ettiği şeklinde bir ifade bulamadım. Acaba üstad bunu nereye dayandırıyor? İkinci bir sorum da şu: Hz Eyyub (as)'ın maddi yaralarından doğan kurtların diline ve kalbine ilişmesi ile ubudiyetine halel nasıl ...
Bediüzzaman hazretleri Kastamonu Lahikasında "Feraizi işleyen kebairi terk eden inşallah kurtulur" diyor. Ancak Asayı Musa mecmuası 11. şua 4. meselesinde ise; "hatta bir ehli keşif ve tahkik bir yerde 40 vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş, ötekiler gayb etmişler," diyor.(camii cemaati diye biliyorum yanlış değilsem) Bu iki parça birbirine zıt gibi duruyor. izah...
Kastamonu lahikasında: "Yalnız Ashâbü’l-Fîl yerinde, ashâbü’d-dünyâ gelir. Fîl kalkar, dünya gelir. (Hâşiye-1) 1: Bu ‘fîl’ lafzının kalkmasının sırrı; eski zamanda deh­­şetli bir fîl-i mahmûdun azametine ve heybetine dayanmışlar, hücum etmişler. Şimdi ise, dünya servetine ve malına dayan­mışlar......" fil lafzının kaldırılıp dünya lafzının harflerinin hesaplamasının vechi hikmeti ne olabilir?