Arama sonuçları: 602 sonuç bulundu.

Bazı kimseler Allah'a ulaşmaya sadece üç vesile vardır diyorlar. Bunlar; Esmaül Hüsna, Dua ve Salih Amelin olduğu ifade ediliyor. Allah'a sadece bu üç vesile ile mi ulaşılır, başka vesileler de var mıdır? Sünnet-i Seniye bir vesile değil midir?  
"Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, hristiyanlar ve sâbiîler yok mu, (onlardan) kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih bir amel işlerse, artık onların, Rableri katında mükâfâtları vardır; onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." mealindeki bakara suresi 62. ayeti kalbi temiz ve iyi niyetli herkesin kurtulacağı şeklinde yorumlayanlar var. Bu ayeti na...
Bazı vakitlerde 1'e 100, 1'e 1000 ve en nihayet Kadir gecesinde 1'e 30 bin sevap veriliyor. Bu sevap bütün salih ameller için geçerli midir? Yoksa sadece kur'an harfleri için mi geçerlidir? Misalen kadir gecesinde 1 adet kur'an hediye eden kişi 30 bin kur'an hediye etmiş gibi olur mu? Veya 1 lira sadaka veren kişi 30 bin lira sadaka vermiş gibi olur mu?
Bazı arkadaşlarım "Amel defterleri sol taraftan verilenler ebediyen hüsrandadır" diye bir ayet var diyerek müslümanların günahkar da olsa cehennemden çıkamayacaklarını söylüyor. İzah edermisiniz?
İslam itikad esaslarının hepsine eksiksiz inanan, ancak ‘’Hristiyanlarında güzel amel işleyenleri cennete girecek’’ anlayışına sahip olan birisini düşünelim. Bu kişiye yumaşak bir üslüpla ‘’Allah'a oğul isnad etmeleri ve Peygamberimizi kabul etmemeleri gibi sebeblerden dolayı Allah’ın Hristiyanları ebedi olarak cehenneme atacağını, ehl-i sünnet anlayışının bu olduğunu’’ güzel bir dille söylememize...
Cennette mertebesi farklı olan kişiler icin üstad aynı yerde bulunup farklı lezzetler alma gbi izah etmis. Hadislerde de sadece oruç tutanların reyyan kapısından gireceği cennet ve sadece belli bi ameli yapanların alacağı köşklerden bahsediliyor. Bu köşkleri mertebesi düşük olanlar görmedigi zamanlarda mi gezecek oraları hakedenler? Çünki mesela sadece oruç tutanların girecekleri yer oralar
Al-i İmran suresi 181-182 ayette  Rabbimiz kullarına zülm etmeyeceğini söylüyor. Benim sorum şudur: İnsanın erkek veya kız çocuğunun olmaması ya da hiç çocuklarının olmaması kişinin kendi amelinin cezası mı oluyor?
Dua ederken nasıl bir ruh hâli içinde olmalıyız? Ayrıca, “Kulum beni nasıl bilirse ben ona öyle muamele ederim” hadis-i kudsîsi sadece ahiret hayatı için mi geçerlidir?
29. mektup, 9. kısım, 6. telvih, 3. nokta da üstadımızın tarikatle ilgili bazı teşhisleri var.....Diyor ki: "Bu dünya darül hizmettir..Darül mukafat değil...Madem hakikat budur uhreviyeye ait neticeleri dünyada istememek gerektir...Cunki cennetin meyveleri gibi, kopardıkça yerine gelmek sırrıyla baki hükmünde olan amel-i uhrevi meyvesini, bu dünyada fani bir surette yemek,kar-ı akıl değildir...Bak...
Anne baba vefat edince evladın salih amelleri onların amel defterine yazılır deniyor. Acaba günah işlediğinde de anne ve babanın amel defterine yazılıyor mu?