Arama sonuçları: 1061 sonuç bulundu.

İslam alimlerince verilen nimetlerin Allah yolunda kullanılması da, dil ile o nimete şükredilmesi de şükür kapsamına alınmıştır. Peki güzellik nimetini düşünürsek bu nimete dille çok şükreden, fakat Allah yolunda kullanmayan (yani tesettürünü yapmayan) kişi için şükür vazifesini yerine getirmiyor denilebilir mi?
"Tesettür kadınlar için fıtridir ve fıtratları iktiza ediyor" cümlesini açıklar mısınız? Tesettürün kadınlar için fıtri olma hususunu başka alimler de bildirmişler midir? Yoksa sadece Bediüzzaman'ın bir ictihadı mıdır?
Kime karşı tevazu kime karşı da izzetli davranalım?
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun. "Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...
19. Lema iktisat risalesinde geçen; "Ulemâ ise, ma‘rifetlerinden mallarının kıymetini dahi bildikleri için ümerâ kapısında arıyorlar. İşte Büzürcmehr, ulemânın arasında fakr ve zilletlerine sebeb olan ve zekâvetlerinin neticesi bulunan hırslarını zarîf bir sûrette te’vîl ederek nâzikâne cevab vermiştir. Husrev" Burada geçen alimlerin malı, mülkü ve serveti umera kapısında aramaları nasıl oluyor. ...
Havalimanında unutulan eşyaların bir süre bekledikten sonra (1 ay kadar) sahibi gelmeyince havalimanında bir dükkanda müşterilere satılmasının hükmü nedir?
Bilindiği gibi evlenmek Peygamberimizin bir sünnetidir. Said Nursi Hazretleri, sünnet-i seniyyeye çok bağlı bir İslam alimi olduğu ve insanları sünneti yaşamaya, eserlerinde çokça teşvik ettiği bilindiği halde neden evlenmemiştir.
''Bitlis vilâyetine tâbi Nurs köyünde doğan ben, talebe hayatımda rastgelen âlimlerle mücâdele ederek, ilmî münakaşalarla karşıma çıkanları inâyet-i İlâhiye ile mağlûp ede ede İstanbul’a kadar geldim'' (Şualar) Üstadın ifade ettiği ''münakaşa,mücadele'' ifadeleri o zamanın eğitim anlayışından mı ileri geliyor?
"Vücûdun hasra gelmez muhtelif envâını, münhasır olmaz, sıkışmaz şu şehâdet âleminde.Âlem-i cismânî bir tenteneli perde gibi şu‘lefeşân gaybî avâlim üzerinde" Lemaat'ta geçen bu cümleyi izah eder misiniz? Vücut nasıl hasra gelmez? Vücudun mertebeleri mi vardır?
Ben birkaç ay önce müstehcen içerikli şeyler izlemeyeceğim diye yemin etmiştim ve karşılığında eğer izlersem başıma şu gelsin demiştim. Biliyorum bu bir bedduadır, ama yaptım bir hata ve böyle yemin ettim. Daha sonra farkettim ki müstehcen içerikli olmasa bile dizilerde izlediğim bazı sahnelerde etkileniyorum. Ancak yeminime aykırı olmadığı için ilk başta kötü hissetmedim. Çünkü müstehcen bir sahn...