Arama sonuçları: 791 sonuç bulundu.

İnsanların irade oluşturma ve karar verme merkezleri olan kalpleri bir sayfa gibidir. Bu sayfaya düşen irade ve karar, insanların kendilerinden zannedilir. Hâlbuki bu işte insanlar sadece birer uçturlar. O ucu tutan bir kalem, kalemi tutan bir el ve elin ait olduğu bir zat vardır. Bu zat ise, eşya gibi kalplerde de tasarruf sahibi olan Allah’tır. Allah’ın istediği şeyler insanların kalplerine irad...
Tek bir Allah’a inanmanın insanın iç âleminde meydana getirdiği etkiler nelerdir?
17.Lemanın 14. Notasında geçen, "insan denilen sarayın cevherlerinin bir kısmı âlem-i ervâhtan, bir kısmı âlem-i misâlden ve levh-i mahfûzdan" geldiği bahsini izah eder misiniz?
Hem kainattaki alemlerin mizanı.. hem bu alem-i kebirin listesi.. hem şu kainatın haritası.. hem şu kitabı ekberin fezlekesi.. 11. Sözün ahirinde geçen insanın mahiyetine dair bu maddeler arasındaki farkı.. ve Fezleke , liste , harita , fihrist ..bunları insanın hayatından örneklerle.. ve son maddedeki kainata ve evkata takılan kemalâtın ahseni takvimi.. ibaresini açıklar mısınız?
cehenneme gitme riskinin oldukça yüksek olduğu şu zamanda ruhlar aleminde ben nasıl kulluk için söz vermiş olabilirim. Bu kadar cehennem riskinin olduğu bir dünyaya gelmeyi nasıl istemiş ve söz vermiş olabilirim. Öyleyse bizdeki bu günahlar neden?
“ Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşıbir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte ş...
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
"Şu Cehennem-i Suğrâ, Cehennem-i Kübrâya ait çok vezâifi, dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir." (Mektubat) İfadesini nasıl anlamamız gerekiyor?
"Öyle bir mükemmel terbiye, tedbir, idare ediliyor ki, bütün kâinat bir sahife gibi her an nazarında ve bütün âlemler birer satır gibi kalem-i kudret ve kaderiyle yazılır, tazelenir, değişir." cümlesini izah eder misiniz? 
"Kur’ân, kendi şakirtlerinin ruhuna öyle bir inbisat ve ulviyet verir ki, doksan dokuz taneli tesbihe bedel, doksan dokuz esmâ-i İlâhiyenin cilvelerini gösteren doksan dokuz âlemlerin zerrâtını, birer tesbih taneleri olarak şakirtlerinin ellerine verir, “Evradlarınızı bununla okuyunuz” der. İşte, Kur’ân’ın tilmizlerinden Şah-ı Geylânî, Rufâî, Şâzelî (r.a.) gibi zaatlar koca dünya mevcudatını, vir...