Arama sonuçları: 2657 sonuç bulundu.

Helal gıda yemesine ve dini kitaplar almasına karşı çıkan kocaya itaat edilmeli midir?
Tesbihattaki bir duada geçen "dinî fitne" ile kasdedilen nedir? Bundan korunmak için ne yapabiliriz.?
Tevbe suresi 66. ayette "....bir gurubunuzu affedecek olsak bile, bu işin esas suçlularını affetmeyip azap edeceğiz." diyor esas suçlu diye bahsedilen kim? hiçbirisine tevbe nasip olmayacak mı? 
Şualarda bir bölüm var: "Bu sûre, beş cümlesinden dört cümlesi ile bu asrımızın dört büyük şerli inkılâblarına ve fırtınalarına mana-yı işarî ile bakar." ve "belki binyüz altmışbir (1161) ve sekizyüzon (810) ederek, o zamanlarda ehemmiyetli maddî manevî şerlere işâret eder." Bu sözde bahsedilen bu asrımızın dört büyük şerli inkılabı nelere işaret ediyor? Miladi 1161 ve miladi 810 yıllarında y...
İnsanlar yapmış oldukları dualarda peygamberleri veya Allah dostlarını vesile yaparak medet, ihsan isteyebilirler mi? 'Ya rabbi Abdulkadir Geylani hazretlerinin yüzü suyu hürmetine duamı kabul buyur' şeklinde dua edilebilir mi?
Dua ederken kendimde şöyle bir halet hissediyorum: "Sen duanı maddi ve manevi isteklerine alet ediyorsun. Halbuki dua ibadetin ta kendisidir ve ibadetler de Allah için olmalıdır. Dolayısı ile duan Allah için değil kendin içindir." Burada sanki bir tezat varmış gibi hissediliyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Dua ederken nasıl bir halet-i ruhiyyeye sahip olmalıyız?
Diyelim ki birisi geçmişte çalıştığı bir iş yerinden bir miktar para yada bir eşya aldı. Daha sonra Allah'a tevbe ettikten sonra, o insana uğrayıp bu meseleyi ona da anlatmalı mı, yoksa sadece helallik dilemesi kâfi gelir mi?
Asay-ı Musa Sekizinci Meseleden: ... "Birinci fâidesi: İnsan, sâir hayvanâta muhâlif olarak, hânesiyle alâkadâr olduğu misillü, dünya ile alâkadârdır. Ve akāribiyle münâsebetdâr olduğu gibi, nev‘-i beşer ile de ciddî ve fıtrî münâsebetdârdır. Ve dünyada muvakkat bekāsını arzuladığı gibi, bir dâr-ı ebedîde bekāsını, aşk derecesinde arzuluyor." dünyada muvakkat bekayı arzulamak ile kastedilen nedir...
Mektubat, üçüncü mektupta geçen; “Bir sene yirmi beş bin senelik uzun bir seyahata alışan küre-i arz...” kısmını nasıl anlamalıyız? Burada geçen yirmi beş bin seneden maksat nedir? Ve bir senede nasıl yirmi beş bin senelik mesafe kat edilir?
Özellikle 1. Sözde ve kimi yerlerde geçen düşman kelimesinden ne anlamak gerekiyor, neler kastediliyor? kim-ne, kime-neye düşman ?